08 Mayıs 2007

değerlendirme

şöyle neler yazmışım diye bir bakınca, son zamanlardaki yazılarım siyaset ile ilgili. hatta biraz da gerginlikle yazılmış yazılar. bu aslında kötü siyasetin insanlar üzerindeki etkisini gösteriyor. aslında yapı olarak sakin bir insan olmama rağmen olan olaylar karşısında sükunetimi koruyamamışım. :) ama korunacak gibi de değildi. her şey süt liman iken 10- 15 günlük bir süreçte görüntü tamamen tersi oldu. bir muhtıra ve benim bile 6 ay önceden öngörebildiğim bir siyasi kriz. (bu krizi sonradan öğrendiğimize göre 1- 2 yıl önceden gören insanlar da olmuş)

şimdi sakin kafa ile düşününce bir iktidarın siyasi bir inat uğruna nasıl kendini harcadığını gördük. bu arada olan abdullah gül e oldu. bu siyasi oluşum içinde en temiz ve genel tarafından en fazla kabul gören (karısının Türkiye yi a.i.h. mahkemesine vermesi dışında) kişisi harcandı.

şimdi ise bu kafa karışıklığı içerisinde insanlar hala iktidarını korumak ve perçinlemek adına türlü manevralara girişiyorlar. maalesef halkımızda yine eski oyunlara geliyor ve yine iki kutuba bölünüyor. daha önceleri biz bu iki kutupluğu ayrı ayrı isimlerle defalarca yaşamadık mı? bu siyasi oyunlara gelmeyiniz. bu oyunları düzenleyenler (iki taraf içinde geçerli) kendi iktidarlarından başka bir şey düşünmüyorlar. eğer düşünseler olayları bu aşamaya gelmeden, milletimiz gerilmeden sonlandırırlardı.

bir düşünün yaptıkları, söz verdikleri düzenlemelerin hangisi halkla ilgili? hangisi halkı önemsiyor? yoksa halka rağmen mi bir şeyler yapılmaya çalışılıyor? bizim artık insanların giyimiyle kuşamıyla yada inancıyla işimiz yok. ama inançları kullanarak onu bir iktidar aracı yapmalarına da razı değiliz. bir gemideyiz ve içindeki herkes bu gemiyi yüzdürmek için aynı yönde kürek çekmeli. daha geç kalmış sayılmayız. eğer daha kötü bir hale düşersek zaten kurtulmaya çalışırken kimsenin yanındakinin kıyafetine inancına bakma fırsatı kalmayacak. o durumda bakılacak tek şey, o durumdan nasıl kurtulacağı ve onun için kimin ne yapması gerektiğidir. o nedenle bırakın bu kamplaşmaları içeriğe bakın. bizim korkularımızı kullanarak oy almaya çalışanları bırakın artık. gerçekten halkı için çalıştıklarına inandığınız insanları destekleyin.

son bir kaç yazım bile siyasal bir beceriksizliğin toplumu nasıl gerdiğine, enerjisini nasıl yanlış yönlendirdiğine güzel bir örnek. önemli olan bunları erken fark edip bu enerjiyi olumlu yönlendirebilmek.

sonuç olarak her bir bireyin yapması gereken, siyaseti halka rağmen değil, halk için yapanlara oy vermek. tabi bulursanız.

Hiç yorum yok: