26 Nisan 2007

dövme

az önce gazetede bir haber okudum. ırakta yaşayan insanların yeni gözdesi dövme olmuş. insanlar vücutlarının çeşitli yerlerine dövme yaptırıyorlarmış. tabi ki bu işi bizde olduğu gibi estetik kaygılarından dolayı yaptırmıyorlar. onların gerçekleri bizimkilerden biraz farklı. orada gün içerisinde bir intihar saldırısından ölmek olağan bir süreç. bu psikoloji içerisindeki insanın kaygıları estetik temelli olmuyor dolayısıyla. sadece eğer ölürsem bedenimi (veya parçalarını) görüp tanıyabilsinler, en azından adım mezarımda hatırlansın. hayatta bir birey olarak değerim olmadı, mezar taşımda adım var olsun.

maalesef 21. yy da bir insanın düşüncesi bu. bu düşünce çok önemli. insanlar yaşama haklarını değil, öldüklerinde karşılaşacakları sorunlara çözüm düşünüyor. ölmek sıradan bir olay. işte bu acizlik karşısında dünya üzerindeki hiç bir şeyin önemi kalmıyor. para, güç, iktidar, hırs, sünni, şii, türk, arap, kürt, petrol ve binlercesi......

24 Nisan 2007

dolapdere big gang

son zamanlarda dinlediğim en iyi müzik. gerçi parçaların hepsi ayrı kişilik kazanmış parçalar. genel dinleyici kitlesi tarafından bilinen parçalar. amam d.b.g. bu parçaları türk enstrümanları ile çalmış ve ortaya güzel bir iş çıkmış. son zamanlarda sakin, üç nokta bir ve dinlediğim klasikler dışında en fazla dinlediğim gurup oldu d.b.g. beğenir miyim? gibi bir düşünceniz olmasın. kime dinlettiysem hoşuna gitti. artık tekdüzelikten sıkıldıysanız ve gerçekten farklı bir şeyler dinlemek isterseniz işte size dolapdere big gang


albümdeki parçalar (1,6,8,10 en iyileri)



1. English Man in New York (Sting)

2. Smoke on the Water (Deep Purple)
3. Losing My Religion (REM)
4. It's Raining Man (Geri Halliwell)
5. Billie Jean (Michael Jackson)
6. Something Got Me Started (Simply Red)
7. Enjoy The Silence (Depeche Mode)
8. Shut Up (Black Eyed Peas)
9. Feel (Robbie Williams)
10. Serenade (Steve Miller Band)
11. La Isla Bonita (Madonna)
12. Can't Take My Eyes off You (Gloria Gayner)

23 Nisan 2007

23 nisan



dünyanın tek çocuk bayramı kutlu olsun. gugıl da bu güne özel bir jest yaptı ve "gugıl bize logo yapsana" diyenleri kırmadı. :) güle güle gugıllayın bakalım

root olarak login olabilmek

için;

/usr/kde/3.5/share/config/kdm/kdmrc dosyasını düzenleyip,
AllowRootLogin=false parametresini AllowRootLogin=true yaparak açın.
girişte kullanıcı adınız olarak root yazın ve şifrenizi girin. pek tavsiye edilmediğini okumuştum bi - iki yerde. ben çok gerekmedikçe kullanmıyorum.

21 Nisan 2007

datça; cennetin eşiği

evet datça da iken cennete bir basamak kaldığını hissediyorsunuz. tertemiz nemsiz bir hava, sakin bir atmosfer, pırıl pırıl bir deniz ve sıcacık insanlar. sokakta karşılaştığınız herkesle selamlaşın. korkmayın gülen gözlerle karşılığını fazlasıyla alırsınız. hele büyülü büyük şehirlerde artık insanlar birbirinden korkmaya çekinmeye birbirine potansiyel tehlike gibi bakmaya başladığını düşününce bu büyük bir lütuf insana.

tospiş in daveti üzerine gittim datça ya. uzun bir aradan sonra ümmü teyzeyi görmüş oldum. üç gün beni krallar gibi ağırladı.

ümmü teyze elli küsür yıllık hayatına pek çok sevinç, sıkıntı ile birlikte pırıl pırıl iki tane evlat sıkıştırmış. kendisi ulu bir meşe gibi tüm azameti ile türkiye'min aydınlık yüzünü temsil ediyor. düşürdüğü iki palamutta en az onun kadar yüce bir insanlık potansiyeli taşıyor. ümmü teyze her hali ile bu coğrafyadan beslendiğini gülen yüzü ile en güzel şekilde ifade ediyor. bende bu kısa sürede bu ilgi ve şefkatine mazhar olma saadetini yaşıyorum.

etrafında ise hepsi birbirinden sorumlu onlarca insan..

datça da tospiş, seval ve ben dolaşıyoruz.

erol ile tanıştırıyorlar beni; erol eski datça evlerini işletiyor. kafası bu güzel işlerle birlikte memlekete dair güzel fikirlerle de meşgul hep. bu küçük adamın düşünceli hali gözümden gitmiyor. bu arada eski datça da takvimler saatler çok güzel bir geçmişte kalmış gibi. eski kelimesini bu kadar güzel taşıyabilecek kaç işletme vardır diye sorduruyor kendi kendime.

sonra mesudiye ye geçiyoruz. burada da gözleri, içindeki insan sevgisi ile parlayan insanlarla tanışıyoruz. semra abla ve ogün. ogun's place adında bir yer işletiyorlar. biz acıktık diyoruz. şu an sezona başlamamış olmalarına rağmen bizimle ilgileniyor ve enfes bir mürdümük çorbası ile birlikte fırından yeni çıkmış mis gibi çörek otlu susamlı ve karanfilli bir ekmek yanına köy peyniri, domates, zeytin üçlemesi. bu leziz yemeklerle nirvanaya yaklaşırken sıcacık sohbetleriyle bizi uçuruyorlar. hatta bizimle gerektiği gibi ilgilenemediklerini söyleyerek özür diliyorlar ayrılırken. bir insan nasıl bu kadar mütevazi olur?

üç günün ardından marmaris e gitmek üzere ayrılıyoruz. orada da beş pırlanta bizi bekliyor.kaptan mustafa abinin yönetiminde çok keyifli, şarkılı türkülü bir yolculuktan sonra marmaris' e varıyoruz. tospiş in abisi şenol abi , kız arkadaşı lena , onların oğlu çamur ve tospiş in kankileri hakan ve mehmet le tanışıyorum. lena ve şenol abi bizi iki gün kendi evimizdeymişiz gibi ağırladılar. sanki her daim o evin bir ferdiydik.çok keyifli bu iki günü şenol abinin esprileri lena' nın leziz yemekleri ve hoş sohbetleri ile birkaç saat geçmiş gibi yaşadık. çamurun da bu ev sahipliğinde en az şenol abi ve lena kadar rolü oldu. hakan ve mehmet te sıcacık sohbetleri ile bu havayı yoğunlaştırdı.

bu kısacık tatil çok doyurucu oldu. yaptıkları onca şeye rağmen tüm samimiyetleri ve gülen gözleri ile mütevaziliğin ne kadar yüce bir sıfat olduğunun canlı şahitleri idi bu anlattığım insanlar. ruhları hiçbir zaman taşıdıkları bedenin sınırlarında kalmayan, onu misli misli aşan, mucizeleri sıradanlığa dönüştüren ve bunu ifade edince mahcup olan, hayal gibi gerçek insanlar.

bu kadar sığlık ve yozluğun arasında sıcacık bir anadolu kasabası datça. insanları gibi kendisi de sıcacık. bu sıcaklığı başka yerlerdeki gibi ağdalı ve göstermelik değil içten ve samimi. ben masal gibi bir hafta geçirdim. bu rüya için herkese tekrar teşekkürlerimi sunuyorum.

eğer cennetin bir eşiği var ise; bu her şeyi ile datça'dır.



not: kuti sana çektiğim mesaj tamamıyla doğrudur. insanların senden özlemle bahsederken gözlerindeki parıltıyı görmeliydin.. ben gördüm ve senin adına çok mutlu oldum.

14 Nisan 2007

youtube dan video indirmek

pisibul dan youtube-dl i aratıp buluyoruz. çıkan paketi işaretleyip, paketi oluştur diyoruz. paket oluşunca üzerine çift tıkla paketi kuruyoruz. sonra komut çalıştır'a (alt + f2)
youtube-dl -o dosyaadi.avi youtube_adresi
komutunu veriyoruz. indirilen video /home/kullanıcı_adı dizininin altında izlenmeyi bekliyor :)

11 Nisan 2007

bilgisayarı istenilen saatte kapatmak

bilgisayarı istenilen saatte kapatmak için;

shutdown -h +dakika komutu verilir.

örneğin, 2 saat sonra kapamak için;

shutdown -h +120

Bu komutu root olarak konsolda veriyoruz ve 2 saat sonra bilgisayar kendiliğinden kapanıyor.

09 Nisan 2007

pardusta webcam

ben a4tech usb webcam ı anlatacağım. aslında pek anlatacak bir şey de yok. kamerayı usb porta takıp makinemi çalıştırdım.
sonrasında pardus un kamerayı tanıyıp tanımadığına baktım.
----------------------------
tutu@tutu ~ $ su
Parola:
tutu tutu # lsusb
Bus 005 Device 001: ID 0000:0000
Bus 005 Device 002: ID 0ac8:303b Z-Star Microelectronics Corp. ZC0303 WebCam
Bus 004 Device 002: ID 0db0:1967 Micro Star International Bluetooth Dongle
Bus 004 Device 001: ID 0000:0000
Bus 003 Device 001: ID 0000:0000
Bus 002 Device 001: ID 0000:0000
Bus 001 Device 001: ID 0000:0000
--------------------------------
evet z-star olarak tanımış.

kontrol için birde
--------------------------------
tutu tutu # test-webcam
--------------------------------

dedim ve ekrana görüntüm geldi. amsn ve kopete de iki ayrı kullanıcı ile oturum açıp denedim. görüntü alıp gönderebiliyorum.

05 Nisan 2007

pardusta bir tabu daha yıkıldı

pardus camiasında bir tabu daha yıkıldı. kullanıcı sohbet sayfasındaki y0rk kullanıcısı konuştu.(en azından ben ilk defa gördüm) aylardır yapılan spekülasyonlar boşa çıkmış oldu :)

05/04/2007


[23:16] y0rk> hi ya!
[23:16] Hakan> gozlugol_: üzgünüm şu an için elimden başka birşey gelmiyor
[23:17] gozlugol_> çok sağol elinizden geleni yapıyorsunuz zaten
[23:17] tutu> bi yaşıma daha girdim
[23:17] gozlugol_> ama bu Lexmark1100 ile ilgili çok sorun yaşayan var galiba
[23:17] gozlugol_> ama henüz çözüm bulunmamış
[23:17] tutu> "y0rk" konuştu fark ettiniz mi :)
[23:18] y0rk> ;)
[23:18] gozlugol_> bir yerde samsung olarak tanıtın deniliyor
[23:18] gozlugol_> onu deneyeceğim
[23:18] selim_ok> aman Allahım o da ne?
[23:18] selim_ok> y0rk konuştu :)
[23:18] tutu> pardus camiasında bi tabu daha yıkılmış oldu
[23:18] tutu> :)
[23:19] selim_ok> Bugünün loglarını saklamak lazım :)
[23:19] tutu> :D
[23:19] tutu> y0rk: bizi diskoya götür :P
[23:20] y0rk> :D mubarek aksam olmaz ;)
[23:20] tutu> ehehe sevdim bu işi
[23:20] selim_ok> y0rk: nasıl olduda konuşmaya başladın yav?
[23:21] y0rk> pardus sunucu surumu cikana kadar konusmyacagim
[23:21] y0rk> ;)
[23:21] ilker> bye aLL
[23:21] Deniz_> her ayın 5inde konuşuyor o
[23:21] Deniz_> öyle programlanmış
[23:22] Deniz_> diyorum bot diye inanmıyorsunuz
[23:22] Zargaba> y0rk: konusamaz ki o bot
[23:22] Zargaba> y0rk: yapay zeka :)
[23:22] selim_ok> iyi bot yazmışlar :)
[23:22] y0rk> en son
[23:22] y0rk> Session Start: Sat Feb 24 22:57:11 2007
[23:22] y0rk> Session Ident: #fn~#pardus-devel
[23:23] y0rk> bu zamanda konusmusum
[23:23] y0rk> 40 gun olmus :D
[23:23] Zargaba> valla pardus geliiştiricieleri cok saglam aynı ınsan gibi konusuyor healal olsun
[23:23] Zargaba> gulme fektı falamda yapıyor
[23:23] selim_ok> bende selim bot'u yazsam şu hata kayıtlarını incelese :)
[23:24] Hakan> gozlugol_: oradamısın ?
[23:24] gozlugol_> evet
[23:24] Hakan> gozlugol_: son bir şey geldi aklıma eğer denemediysen onu deneyelim :)
[23:25] gozlugol_> bakalım

pek çok insan için bir şey ifade etmeye bilir ama pardusçular mevzuyu anladı.

01 Nisan 2007

sakin olun

evet sakin olun.
sakin insanı yormayan. büyülü bir dinginlik içerisinde söylediklerini bir ömür düşündürecek sözler.
bu gurup bir albüm çıkarırsa bir patlar. bu dünya üstündeki en faydalı patlama olur. sabır sınırlarını zorlar beklemek.

şimdi reklamlar

mesela laleler beyaz.

kokunda sanki güç bela sürünüp bulduğum
elinde kaybolup uzandığım ufuklara
hoş senin de bir varoluş sebebin var
yakından uzaktan alakam olsa mutluyum

bir gülümseten benim
bir daha daha söyler misin

tek iyim sen kalmışsın aman ne mutluyum
uyurum omzunda

uyandığın bu sabaha gözlerin bakmaz mı
beklenen gün geldi açtı laleler beyaz

uzakları hayal eder tuttuğu avucunda
söz durdu artık sen ve ben ve uçsuz zaman

kokunda sanki güç bela sürünüp bulduğum
elinde kaybolup uzandığım ufuklara
hoş senin de bir varoluş sebebin var
yakından uzaktan alakam olsa mutluyum

bir gülümseten benim
bir daha daha söyler misin
tek iyim sen kalmışsın
aman ne mutluyum uyurum omuzunda

uyandığın bu sabaha gözlerin bakmaz mı
beklenen gün geldi açtı laleler beyaz
uzakları hayal eder tuttuğu avucunda
söz durdu artık ben ve sen ve uçsuz zaman

bir insan sevgisini bu kadar yalın ve samimi nasıl anlatır. bu cümleleri ben nasıl kuramam diye günlerce uyku tutmaz adamı. NASIL KURAMAM BU CÜMLELERİ?. oysa o kadar samimi ve yalın. nasıl...?

ilgili linkler....
http://myspace.com/sakin
http://www.zibidi.com/tr/sozluk.asp?x=denek+hayatim
http://www.zibidi.com/tr/sozluk.asp?x=laleler%20beyaz
http://www.youtube.com/watch?v=hT6j_zAr8SY