Laiklik ve şeriat birbirini karşılayan tanımlar değiller. Laiklik
yönetimin tüm inanç sistemlerine aynı mesafede durması ve hepsine eşit
yasama fırsatı vermesidir. Avrupada insanlar bu hakkı kiliseler
karşısında kazanabilmek için milyonlarca insanın canını feda
etmişlerdir. Din temelli yönetimler şeriat (dini kurallarla yönetim) bu
hakkı kendi rantları için yozlaşmışlardır. bu gün türkiyedeki siyasal
islam (islam diyoruz ama gerçek islamla bir bağı yoktur. peygamberimizin
savaşta ganimetten bir yüzük çalan kişinin cenaze namazını kılmadığını
düşünürsek, bu günki yönetime islam dinin bakışını net anlarız. nisa
suresi 105-115 tume ubeyrik hadisesi de buna örnektir) bu soruna güzel
örnektir. ülkeyi yönetenler iktidar döneminde varlıklarını
kat kat
artırıken, halk giderek fakirleşmektedir. (peygamberimiz vefat ederken
eşine evdeki 7 dirhemi ne yaptığını sorar. dağıtıldığını duyunca
rahatlar. şimdi bu günki yönetimi bu olaylarla düşünürsek, mal varlığını
halkına bağışlayan atatürk-ecevit mi bu olaya daha yakın. yoksa bu
günki siyasiler mi?)
memleketizde laiklik de bugüne kadar tam
uygulanamamış devlet eliyle (özellikle son 30 yılda) sünni (sünni
görünümlü arap paganizmi) mezhebi desteklenip ön plana çıkarılmıştır. (
burada ebu hanifenin önce emeviler sonrasında abbasili emirlerin islamı
kendi emelleri-rantları için kullanabilmesi amacıyla ebu hanifeden fetva
istemeleri ve ebu hanife nin bunu kabul etmeyişi sonrasi eziyet sürgün
ve hapis edilmesi sonucu öldüğünü bu günki laiklik karşıtı sünniler
bilmezler) laiklik aşındırlırsa ne olur. bugün siyasal islam baskısı ve
sempatisi etkisindeki yargıda bu aşındırıcı etkiyi şu dava ile
somutayabiliriz.
http://www.radikal.com.tr/…/dovmeden-sariga-gecen-tecavuz-…/
şeriatle ilgili şu anki uygulamalar gösteriyor ki şeriat sadece o
ülkedeki yönetici zümrenin rantını korumak içindir. Gerçek islamla
alakası yoktur. ülkemizdeki insanların islamdan haberi yoktur. İslamin
ataların dini diyerek öteleştirdiği (kulaktan dolma, okumak araştırmak,
karşılaştırmak yok) örfleri islam diyerek yaşamaktadırlar. O nedenle
gelecek şeriatta baştakilerin rantını kolaylaştırmaktan başka bir amaca
hizmet etmeyecektir. Bu günki ortamda pek çok farklı düşüncedeki insan
kuran daki ayetleri okuyarak bu kaynağın zenliğini ortaya koymaktadır.
şeriatta bunu mümkün değil yapamazsınız. standart bir doğma oluşturulur
ve buna biat istenir. kuranın farklı insanlarca araştırılıp
yorumlanmasının dolayısıyla anlaşılmasının önüne geçilir. islamın
parladığı ve rönasansa ilham ve kaynak olduğu yıllardaki islam
medeniyetini öldüren zihniyetin isteğidir şeriat. (ve bu zatlar ve
çevresindekiler başları sıkışınca hiçbir zaman şeriatin uygulandığı
ülkelere kaçmamışlardır. hep eleştirdikleri laik sistemin uygulandığı
batı ülkelerine gitmişlerdir. bu da onların samimiyetinin göstergesidir)
Kurandaki islamla alakası yoktur. Laiklik söylenenin aksine gerçek
islamın tartışılarak hayat bulacağı insanlarin bunu içselleştireceği
yegane ortamdır. Laiklik karşıtlarının akıl hocalarının istemediğide
budur. Ekmek kapılarının kapanmasından korkmaktadırlar. Bu cenahtan
seyrekte olsa bazı yazarlar, yavaş yavaş şu anki islami ortamı bu
olaylar nazarında sorgulamaktadır. Bu sorgulamalar sonrasında bu konuda
vicdan ve ahlaki temel alarak bir aydınlanma yaşanacağını düşünmekteyim.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder